Zengezur Koridoru: Türk Milleti İçin Bir Tuzak mı?Prof. Dr. Murat KAN Son günlerde bölge gündeminin en sıcak konularından biri olan Zengezur Koridoru anlaşması, kamuoyunda büyük bir heyecanla tartışılıyor. Ancak gerçeğe daha derin bakıldığında, bu projenin sadece bir ulaştırma veya ticaret hattı olmadığını, küresel güçlerin bölge üzerinde kurduğu stratejik bir hamle olduğunu görmek mümkündür. Jeopolitik […]
Zengezur Koridoru: Türk Milleti İçin Bir Tuzak mı?
Prof. Dr. Murat KAN
Son günlerde bölge gündeminin en sıcak konularından biri olan Zengezur Koridoru anlaşması, kamuoyunda büyük bir heyecanla tartışılıyor. Ancak gerçeğe daha derin bakıldığında, bu projenin sadece bir ulaştırma veya ticaret hattı olmadığını, küresel güçlerin bölge üzerinde kurduğu stratejik bir hamle olduğunu görmek mümkündür.
Jeopolitik Tuzak
Zengezur Koridoru, ilk bakışta Türk dünyasını birbirine bağlayan, Azerbaycan’ı doğrudan Nahçıvan üzerinden Türkiye’ye ulaştıran bir fırsat gibi sunuluyor. Ancak, haritaya ve güç dengelerine dikkatlice baktığımızda bu hattın aynı zamanda Türk milletinin bağımsız hareket alanını kısıtlayacak unsurları barındırdığı görülüyor.
Koridor, Türk dünyası için bir bütünleşme yolu gibi pazarlansa da, planlama sürecinde bölge dışı güçlerin, özellikle Siyonist lobilerin ve küresel aktörlerin etkili olduğu açıktır. Bu güçler, enerji hatlarından ticaret yollarına kadar her adımı kendi çıkarlarına göre şekillendirmekte, yerel halkların uzun vadeli menfaatlerini geri plana itmektedir.
Küresel aktörler, Türk devletlerinin coğrafi ve ekonomik bütünleşmesini isteseydi, bunu çok daha adil ve egemenlik haklarını koruyan bir çerçevede yaparlardı. Oysa bugün masada duran Zengezur planı, Türk milletinin egemenlik sahasını daraltan, bölge güvenliğini yabancı garantörlere teslim eden maddelerle doludur.
Bu bağlamda, Zengezur Koridoru’nu sadece bir “Türk Dünyası Projesi” olarak görmek, gerçeğin yarısını görmek anlamına gelir. Gerçek, bu hattın aynı zamanda İsrail’in güvenlik doktrini ve Batı’nın Avrasya politikaları ile birebir örtüştüğüdür.
Ekonomiden Daha Fazlası
Koridorun inşasıyla beraber, bölgeye askeri, istihbari ve siyasi nüfuz kanallarının da açılacağı unutulmamalıdır. Bugün ticaret hattı gibi görünen bu güzergâh, yarın Türk dünyasının stratejik karar mekanizmalarına dış müdahale için kullanılabilecek bir kapıya dönüşebilir.
Sonuç
Zengezur Koridoru, bir ulaşım projesinden öte, büyük güçlerin satranç tahtasındaki hamlelerinden biridir. Türk milleti, bu hamlenin ne kadar lehine veya aleyhine olduğunu soğukkanlılıkla analiz etmeli, kısa vadeli kazançların ardındaki uzun vadeli kayıpları hesaba katmalıdır.