“Zengezur Anlaşması: Türk Dünyasına Kurulan Stratejik Tuzak”

“Zengezur Anlaşması: Türk Dünyasına Kurulan Stratejik Tuzak”

Prof. Dr. Murat KAN ile Türk dünyasını ilgilendiren Özel Röportaj,    Soru: Hocam, Zengezur Anlaşması’nın kamuoyuna “ekonomik entegrasyon” ve “lojistik kolaylık” gibi pozitif yönleri anlatılıyor. Siz neden karşısınız?   Prof. Dr. Murat KAN: Çünkü bu anlaşma, ilk bakışta cazip görünen ekonomik vaatlerin ardına saklanmış stratejik bir tuzaktır. Tarih bize defalarca gösterdi ki; Türk dünyasını birbirine […]

Prof. Dr. Murat KAN ile Türk dünyasını ilgilendiren Özel Röportaj, 

 

Soru: Hocam, Zengezur Anlaşması’nın kamuoyuna “ekonomik entegrasyon” ve “lojistik kolaylık” gibi pozitif yönleri anlatılıyor. Siz neden karşısınız?

 

Prof. Dr. Murat KAN:

Çünkü bu anlaşma, ilk bakışta cazip görünen ekonomik vaatlerin ardına saklanmış stratejik bir tuzaktır. Tarih bize defalarca gösterdi ki; Türk dünyasını birbirine bağlayan ana damarlar yabancı denetimine geçtiğinde, siyasi bağımsızlık da er geç tehlikeye girer. Osmanlı döneminde Balkanlar’dan Orta Asya’ya kadar uzanan bağlarımız, Berlin Kongresi (1878) ve Sevr Antlaşması (1920) gibi masa başı planlarla koparıldı. Bugün Zengezur üzerinden benzer bir oyun oynanıyor.

 

Soru: Yani bu anlaşma, tarihsel bir tehlikenin modern versiyonu mu?

 

Prof. Dr. Murat KAN:

Kesinlikle. Osmanlı’nın çöküş sürecinde sadece toprak kaybetmedik, aynı zamanda hafızamız da hedef alındı. Osmanlı’nın şanlı tarihi unutturuldu, arşivler tahrip edildi, kültürel bağlarımız zayıflatıldı. Sovyetler Birliği döneminde ise Zengezur, kasıtlı olarak Türk dünyasının doğu-batı bağını koparmak için bir bariyer haline getirildi. Bugün ise “koridor” adıyla, yine Türk milletinin geleceğini riske atacak bir düzen kurulmaya çalışılıyor.

 

Soru: Zengezur’un tarih boyunca stratejik önemi neydi?

 

Prof. Dr. Murat KAN:

Zengezur hattı, tarih boyunca Türk dünyasının kalp damarıydı. Selçuklu döneminde İpek Yolu’nun ana geçiş noktasıydı. Osmanlı döneminde Kafkasya ile Anadolu arasındaki stratejik bağ burada korunuyordu. Bu hattı kontrol eden, doğudan batıya uzanan ticaret yollarını ve siyasi dengeleri de kontrol ederdi. İşte bu yüzden, Zengezur’un denetimi Türk Devletleri’nin tam kontrolünde olmazsa, bu hat zamanla Türk milletinin aleyhine kullanılabilecek bir stratejik tuzak haline gelir.

 

Soru: Peki bu anlaşmanın uzun vadede yaratabileceği riskler nelerdir?

 

Prof. Dr. Murat KAN:

Birincisi, enerji hatlarımızın yabancı denetime geçmesi. İkincisi, ticaret yollarımızın siyasi baskı aracı olarak kullanılabilmesi. Üçüncüsü ise, Türk dünyasının kültürel entegrasyonunun engellenmesi. Yani mesele sadece coğrafya değil, aynı zamanda kültür, siyaset ve bağımsızlık meselesidir.

 

Soru: Türk Devletleri Teşkilatı bu konuda nasıl bir tavır almalı?

 

Prof. Dr. Murat KAN:

Benim çağrım net: Türk Devletleri Teşkilatı ve tüm kardeş devletler, bu anlaşmaya karşı ortak bir irade sergilemeli. Önce bağımsız bir stratejik değerlendirme yapılmalı, ardından “Türk’ün menfaatine olmayan hiçbir imza atılmayacaktır” ilkesi hayata geçirilmelidir. Biz tarihten ders almazsak, tarih bizi tekrar aynı tuzağa düşürür.

 

Soru: Son olarak Türk milletine mesajınız nedir?

 

Prof. Dr. Murat KAN:

Unutmayalım ki, tarih tekerrür eder; ama ders almasını bilen milletler için tekerrür etmez. Zengezur, Türk dünyasının geleceğinin kilididir. O kilidin anahtarı mutlaka Türk’ün elinde olmalıdır.

 

 

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

Sponsorlu Bağlantılar
reklam
  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM
2025-08-03 21:41:54
2025-07-28 10:06:59